fantastik bilgiler
2 Ekim 2014 Perşembe
Wendigo
Eski Kızılderili inanışına göre Wendigolar "yiyip yutan şeytan" anlamına gelen yamyam yaratıklardır. Aslında ilk başta hepsi insandır ama hayatta kalabilmek için oldukça kötü şeyler yapınca lanetlenmişlerdir böylece bir yaratığa dönüşmüşlerdir.Anlatılan efsaneye göre hikayeleri hep aynı şekilde, başlar; çok sert geçen bir kış, açlık ile uzun bir uyku döneminden sonra uyanırlar ve insan etine açlık duyarlar, sadece bir kere insan eti yersen Wendigoya dönüşür ve yediğin her şeyin özelliğini alırsın.(hız,güç,ölümsüzlük...) Wendigolar ateşle öldürülürler.
Kurtadamlar
14 Eylül 2014 Pazar
Kurtadam
Ayrıca, dolunaydan etkilenip de periyodik olarak her dolunay zamanında cinayet işleyen kimselere rastlanmamıştır. Gerçekten cinayetler işleyip de kurt adam olduğunu söyleyen kişiler ya davranış bozukluğu içinde olan kimselerdir ya da kendilerini davranış bozukluğu içinde gibi gösterip mahkemeyi yanıltmağa çalışan kimselerdir. Bir ek bilgi olarak söylemek gerekirse, dolunay insanları etkileyebilmektedir. Ama bu etkileme, cinayet ve hunharlıklara neden olmamakta, yalnızca ruhsal etkiler yapmaktadır. İnsan vücudunun büyük bir bölümü sudan oluşur. Herkesin bildiği gibi de Ay’ın su üzerinde çekim etkisi vardır (örnek: denizlerdeki gel-git) ve bu etki dolunay zamanlarında yoğunlaşır. Bundan ötürü de dolunay, insanlara sinirsel etkiler yapabilmektedir.
9 Eylül 2014 Salı
Yaratılış Efsanesi (Lycaon Efsanesi)
Efsaneye göre bazı Antik Yunan insanları yaşamlarını Olympus tanrılarındansa Prometheus'a borçlu olduklarına inanıyordu. Ve bazıları, Tanrılar yerine Titanlar'ın isimlerini alarak onları onurlandırdılar. Lycaon, tanrıları onurlandırmayı reddetti ve onlara meydan okudu. Lycaon, Zeus'u bir ziyafete çağırdı ve ona taze insan eti yedirmeye kalktı. Zeus buna öfkelendi ve bulundukları yeri yıldırımlarla yerle bir etti. Lycaon ve oğullarını ise kurda dönüştürerek cezalandırdı. İnanışa göre Druidler nasıl şekil değiştirildiğini biliyorlardır. Bu sebeple Lycaon, onu tekrar insana çevirmeleri için Druidler'den yardım istedi. Druidler, Lycaon ve oğullarını yeniden insan yapamadılar ama onlara nasıl dönüşüp geri dönüşeceklerini öğrettiler.Böylece Druidler, sürülerin en önemli danışmanları da oldular. (Sürü içlerin de Druidlerin kim olduğu yalnızca sürünün Alfası tarafından bilinir.)
Kurtadamlar gerçek mi?
Halihazırdaki bilimsel bilgiler, kurtadam olayında olduğu gibi bir insan formunun bu kadar kısa zamanda bir başka biçime dönüşmesinin kesinlikle olanaksız olduğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla kurtadam efsaneleri tümüyle cehalet ve kuruntu üzerine kurulmuş olabilir. Fakat yine de yüzlerce yıldır bildirilen bu tür olayların gözardı edilemeyeceği belirtiliyor. Bir insanın bir hayvan, özellikle de kurt biçimine girebilmeye yetenekli olması, kurtadam söylencesinin çıkış kaynağı hakkında yeterli bir açıklama değildir. Çok eskiden beri çeşitli kaynaklarda ve toplumlarda kurtadam öykülerine rastlanmaktadır. Farklı coğrafyalarda yaşayan insan topluluklarında sadece kurtadamlık değil çeşitli insan hayvan karışımı yaratıklarada rastlanmaktadır. İskandinavların Ayı Adamları, Kızılderililerin Bizon Adamları, Afrikalıların Sırtlan Adamları, Türklerin İtbarak'ları, ve İstanbul’un Kedi Kadınları bunlara örnektir. Eski Yunanlılar ve Karadeniz'in kuzey kıyılarına yerleşmiş Scythia soyu, bölge yerlileri Neurianları sihirbaz olarak kabul ediyorlardı. Bu olağan üstü büyücülerin her yıl birkaç gün için kurda dönüştükIerine inanıyorlardı. Tarihin babası olarak nitelendirilen M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış olan eski Yunanlı Herodot ise dilediklerinde kurda, dilediklerinde insana kolayca dönüşebilen bir insan türünden söz etmektedir.. Bir görüşe göre yüzyıllar önce, insanlığın erken tarihlerinde kurtadam doğal olmayan bir istekle insan etine açlık duyan bir canlı türü olarak kabul edilirdi.Bu insan, çeşitli büyülerin yardımıyla dilediğinde yırtıcı bir kurda dönüşmenin bir yolunu bulmuştu. Eskilerin söylediğine göre, kurda dönüşen kişi insan sesini ve insan gözlerini muhafaza eder. Ancak vahşi dört ayaklı kurdun kuvvet ve kurnazlığını taşırdı. Kurtadamın kim olduğunu ses ve gözlerinden tanımak mümkündü.
Biçim değiştirerek kurda dönüşmek olayından, Roma edebiyatında bir büyü işi olarak söz edilir. M.S. 1. yüzyılda eser vermiş Vergilius, bu söylenceden söz eden ilk Latin ozanıdır. Bunu Propertius, Servius, ve Petronius izlemiştir. Petronius, M.S. 54-68 yılları arasında Neron dönemi Roma'sının saray eğlence müdürüydü. Satyricos adlı kitabında hiciv, macera ve fantezi dolu bir kurtadam öyküsü de vardır. Eski Yunan ve Roma geleneğinde bir insanın kurda dönüşmesi, bir ceza olarak simgeleniyor. Böyle bir olayı M.S. 64-113 yıllarında yaşamış olan Plinius şöyle anlatıyordu: "Tanrılara insan kurban etme törenlerinden birinde kurban gölün kıyısından alınır. Ancak kurban kaçarak karşı kıyıya yüzdü. Karaya çıktığında kurda dönüşmüştü. Bundan sonraki 9 yıl boyunca yanında bir grup insanla kırlarda dolaştı. Eğer bu süre içinde insan etine yaklaşmazsa yeniden insan olacaktı. Nitekim kurtuldu ama hayatının 9 yılını kurt olarak yaşadı. " Günahı yüzünden ceza olarak kurtadama dönüşen birinin öyküsünü de M.Ö. 43-M.S. 18 tarihleri arasında yaşamış Ovidius anlatır. Metamorphoses (Değişimler) adlı uzun şiirinde, yaradılıştan Sezar'a dek olan dönemdeki mucizevi değişimlerden söz eder. Romalı ozan Ovidius, Arkadya'nın mitsel, kralı Lyeaon'un öyküsünü anlatır: "Tanrılar tanrısı Olimposlu Jupiter Lycaon'u denemek için kılık değiştirip onun sarayına yemeğe gider. Lycaon da onun Tanrı olup olmadığım anlamak için insan etinden yemek ikram eder. Jupiter bunu anlayınca ceza olarak Lycaon'u kurda çevirir. O da bu kimlikle sonsuza dek kalır ve çevreye korku salar." M.Ö. 4. yüzyıl civarında Eflatun ve M.S. 2. yüzyılda Pausanias da hemen hemen aynı türden değişim öyküleri anlatarak aynı noktada buluşuyorlardı. 15. ve 16. yüzyıllarda kurtadama dönüşme inancı, tüm Avrupa 'da büyücülük ve cadılıkla aynı kefeye konuyordu. Özellikle Fransa ve Almanya'da kurtadam olduğundan şüphe edilen biri, acımadan yakılır ya da asılırdı. Nitekim kurtadam avı dinsel duygular adına yapılırdı. Büyücü ve "kurtadam mahkemeleri" bugün bile anlatılmaktadır. Sözgelimi 100 yıldan daha fazla bir süre, 1520-1630 yıllarında Fransa'nın yaklaşık 30.000 kurtadam olayıyla sarsıldığı bilinmektedir.
Biçim değiştirerek kurda dönüşmek olayından, Roma edebiyatında bir büyü işi olarak söz edilir. M.S. 1. yüzyılda eser vermiş Vergilius, bu söylenceden söz eden ilk Latin ozanıdır. Bunu Propertius, Servius, ve Petronius izlemiştir. Petronius, M.S. 54-68 yılları arasında Neron dönemi Roma'sının saray eğlence müdürüydü. Satyricos adlı kitabında hiciv, macera ve fantezi dolu bir kurtadam öyküsü de vardır. Eski Yunan ve Roma geleneğinde bir insanın kurda dönüşmesi, bir ceza olarak simgeleniyor. Böyle bir olayı M.S. 64-113 yıllarında yaşamış olan Plinius şöyle anlatıyordu: "Tanrılara insan kurban etme törenlerinden birinde kurban gölün kıyısından alınır. Ancak kurban kaçarak karşı kıyıya yüzdü. Karaya çıktığında kurda dönüşmüştü. Bundan sonraki 9 yıl boyunca yanında bir grup insanla kırlarda dolaştı. Eğer bu süre içinde insan etine yaklaşmazsa yeniden insan olacaktı. Nitekim kurtuldu ama hayatının 9 yılını kurt olarak yaşadı. " Günahı yüzünden ceza olarak kurtadama dönüşen birinin öyküsünü de M.Ö. 43-M.S. 18 tarihleri arasında yaşamış Ovidius anlatır. Metamorphoses (Değişimler) adlı uzun şiirinde, yaradılıştan Sezar'a dek olan dönemdeki mucizevi değişimlerden söz eder. Romalı ozan Ovidius, Arkadya'nın mitsel, kralı Lyeaon'un öyküsünü anlatır: "Tanrılar tanrısı Olimposlu Jupiter Lycaon'u denemek için kılık değiştirip onun sarayına yemeğe gider. Lycaon da onun Tanrı olup olmadığım anlamak için insan etinden yemek ikram eder. Jupiter bunu anlayınca ceza olarak Lycaon'u kurda çevirir. O da bu kimlikle sonsuza dek kalır ve çevreye korku salar." M.Ö. 4. yüzyıl civarında Eflatun ve M.S. 2. yüzyılda Pausanias da hemen hemen aynı türden değişim öyküleri anlatarak aynı noktada buluşuyorlardı. 15. ve 16. yüzyıllarda kurtadama dönüşme inancı, tüm Avrupa 'da büyücülük ve cadılıkla aynı kefeye konuyordu. Özellikle Fransa ve Almanya'da kurtadam olduğundan şüphe edilen biri, acımadan yakılır ya da asılırdı. Nitekim kurtadam avı dinsel duygular adına yapılırdı. Büyücü ve "kurtadam mahkemeleri" bugün bile anlatılmaktadır. Sözgelimi 100 yıldan daha fazla bir süre, 1520-1630 yıllarında Fransa'nın yaklaşık 30.000 kurtadam olayıyla sarsıldığı bilinmektedir.
6 Eylül 2014 Cumartesi
Türklerde doğaüstü varlıklar
Congolos:Yozgat civarında karakoncolosa verilen addır. Evlere kışın ortasında, soğukların en çok arttığı zamanda uğradığı için Yozgat’ta bugünlere “Congolos ayı” denir. Mevsim tarifleri “Congolos girdi, congolostan sonra” şeklinde yapılır. Bu yaratık, açıkta duran yiyecek küplerine tükürerek veya idrarını yaparak hastalıklara neden olurmuş. Bu nedenle hastalananlara “marazlı” denir. Congolos bazen de uyuyan insanı yakınlarından birinin sesini taklit ederek çağırır, uyanmazsa alıp götürür, dışarıda soğuktan donmaya terk edermiş. Bu yaratıktan korunmak için evlerin eşiğine pişirilmiş pancar gömülür veya lohusalara, dünürlere, sevilen kimselere verilirmiş.
Vampiler Neden Sarımsak Sevmez Ve Haç İşaretine Bakamaz
Vampirler Sarımsak Sevmez Çünkü Sarımsak İle Gömülürlerdi Ve Kalbine Kazık Çakılırdı .Haç İşaretine Bakamazlar Çünkü Kont Drakula Müslümanları Öldürürken Biz Türkler Sevgilisine Öldü Dediler Ve Drakula Kilisede Sevgilisin Öldüğünü Öğrendi Kiliseyi Darmadağan Etti En Sonunda Ölümsüzlük Kanını İçti . . .
Vampirler nasıl oldürülür
Bütün doğaüstü yaratıklar arasında, vampirler öldürülmesi en zor olanlardır. Unutmayın ki, öldürmede ve ölümden kurtulmada ustalaşmak için yüzyılları vardı. Çok hızlı, güçlü, zeki olduklarını ve düşünceleri etkileme güçleri olduğunu da hatırlayın. Bu sebeple, kullanabileceğiniz yöntemleri aklınıza şimdi not edin, çünkü kana susamış bir vampirle karşılaştığınızda geç olabilir Kalbine kazık saplamak her zaman işe yarar. Çevreye bir göz atın, bir tahta parçası varsa, ya da bir sandalyenin bacağını koprabiliyorsanız, vampirlerle mücadelede kullanılan en geleneksel silaha sahipsiniz. Kalbine kazık saplanan vampir, anında küle dönecektir. Ama bu yöntem, vampire çok yaklaşmanızı gerektirdiğinden, sadece tecrübeli vampir avcılarına öneriyoruz, zaten onların cebinde kendi uğurlu kazıkları olacaktır. Diğer bir garantili yöntem de vampirin kafasını vücudundan ayırmaktır. Bunun için uzun ve kesici bir alete ihtiyacınız olacak. Kılıç konusunda ustaysanız, bu marifetiniz bir vampir karşısında hayatınızı kurtarabilir. Vampirler yakılarak da öldürülebilir ama küle dönene kadar başında beklemenizi ya da yakma-kazıklama gibi kombine bir yöntem kullanmanızı öneririz. Çünkü öldürücü derecede yanmadıysa, vampir hızlı bir şekilde iyileşebilir. Ve hayatta isteyeceğiniz son şey, sizden intikam almak isteyen bir vampir olacaktır. Kalbe saplanan gümüş bir kurşun da vampiri ikinci ve son ölümüne yollayabilir. Ayrıca vampire çok fazla yaklaşmanızı gerektirmeyeceğinden, bu listedeki yöntemlerin en az tehlikeli olanı diyebiliriz. Gümüş kurşunu vampirin kalbine isabet ettireceğinizden emin olmadan önce, normal kurşun ve şişelerle bolca pratik yaparak hazırlanabilirsiniz.Ok ve gümüş yay tavsiye ederim çünkü gümüş normal kurşuna göre daha sert bir maddedir onun için de hedefe isabet ettirmeniz zor olabilir.Normal kurşun dönerek hedefe ulaşır.Gümüş kurşun ise farklı yönlere gidebilir.Ok ve yay daha garantili. Ayrıca vampiri güneşe çıkarmak da kesin etkili bir yöntem. Vampiri gündoğumuna kadar nasıl oyalayacağınız ve güneşe çıkaracağınız ise size kalmış. Vampirlerin güneş ışınından zarar görmediği, mücevher gibi parladığı Alacakaranlık serisine inanmayın, olmaz öyle şey:) Haç, kutsal su, sarımsak ve gümüşün de vampirlerin gücünü azalttığı söylenmektedir ama garanti veremiyoruz. Öldürmenin mümkün olmadığı durumlarda bir insanın evine sığınabilirsiniz, çünkü vampirler evsahibi tarafından davet edikmedikçe, bir insanın evine giremezler.
Kurt adamlar nasıl öldürülür
Bir kurtadamı öldürmek için iki garantili yöntem vardır; kafasını koparabilir ya da kalbini çıkarabilirsiniz. Beyin ya da kalbe ciddi zarar verecek yaralanmalar da kurtadamları öldürebilir. Ayrıca kurtadamlar da yakılarak öldürülebilir. Bazı kaynaklarda, kurtadamların gümüş kurşunla da ödürülebileceği söylense de, genel inanış aksi yöndedir. Ayrıca çavdar, ökseotu, civa ve üvezin kurtadamlara zarar verdiğine inanılmaktadır, ama öldrücü değildirler.
Gerçek vampirler
Gerçek vampirler yarasaya dönüşmez küle veya toza dönüşmez kalbine kazıkta çakamassınız kafasını koparıp kül olana kadar yakılmalıdır sonrada külleri denize serpilmelidir unutmayın bir insan asla bir vampiri öldüremez ve yakalayamaz bunu yapmak için güçlü silahlar elde etmelidir o insan güneşte duman çıkmaz veya parlamaz sadece deride soyulma kızarıklık su çiçeği gibi şeyler olur ama bu hızlı olduğu için güneşte durmazlar çok hızlı olur ve insanlar fark eder
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)