3 Eylül 2014 Çarşamba

Geçmişten Günümüze Türklerde Doğaüstü Varlıklar ve Bunlarla İlgili İnanışlar:

Türk inanışlarında da zengin bir doğaüstü varlık inanışları söz konusudur. Üstelik incelendiğinde Türklerin tabiatüstü varlıklarla ilgili bu inanışlarının komşu kültürlerin geleneklerini dahi etkilemesi söz konusudur. Öyle ki, İdris Şah’ın öne sürdüğü bir teoriye göre büyü geleneği Orta Asya yaylarından gelme Turanlıların şamanist geleneğine dayanmaktadır ve Uzakdoğu’daki şeytan tasvirlerinin Orta Doğu şeytanlarına şaşılacak ölçüde benzemesinin nedenini buna bağlar. Bu varlıkları incelemeyi kolaylaştırmak için kendi aralarında üç kategoriye ayırabiliriz. Birinci kategori kendine özgü ve tekil doğaüstü varlıklardan oluşur. Bunlar çoğul özellikli olsalar da ya da ölüp dirilseler de isimleri belli bir bölgenin inancıyla sınırlıdır, genel değildir. İkinci kategoride ölümden sonra dirilen varlıklar söz konusudur. İsimleri değişiklik gösterse de genele yayılmıştır ve çok geniş bir alanda inanılmaları söz konusudur. Üçüncü kategori ise peri gibi, cin gibi çoğul özellikli doğaüstü varlıklardan oluşur. Günümüzdeki doğaüstü varlıklarla ilgili inanışların ve memoratların temeli olması nedeniyle aşağıda daha ziyade kötücül varlıklar ele alınmıştır.Ağırlık: Yurdumuzun hemen her yöresinde yaygın olarak bilinen, derin uykuda olan insanların üzerine çöken, bütün gücüyle bastırarak onların uyanmalarını engelleyen, korkutup boğulmalarına sebep olan kötü bir doğaüstü varlıktır. Üzerine ağırlık çöken insanlar uyudukları yeri bütün ayrıntıları ile gördüklerini, bağırmak istediklerini, fakat seslerinin çıkmadığını, üzerlerindeki güçlü kuvvetli biriyle mücadele ettiklerini, haykırarak uyandıklarını söylerler. Aynı sıkıntıları yaşatan bir diğer kötü cinin adı “karabasan”dır. Bu farklı anlatılara göre Türkiye’nin bazı bölgelerinde canlı bir varlık olarak tasavvur edilirken bazen de korkunç bir rüya olarak adlandırılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder